Çarşamba, Ekim 05, 2005

EFENDİM NERDE KALMIŞTIK...


Tamam... Bana biraz kızgın ve küskün olduğunuzu biliyorum ama, sizde canım hemen öyle teknolojiye, internete falan hemen alışmamı beklemeyin. Biraz tatil yorgunluğu, biraz denizde yutulan suyun yarattığı gerginlik(unutmuş değilim Betül teyze ve sevgili anne. Aha işte buraya yazıyorum, tarihe not düşüyorum. Biline, denizde su yutmamın kesinlikle babamın bir kusuru yoktur. Mesuller teyzem ve annemdir), evet ne diyorduk, gerginlik, biraz da babamın anlam veremediğim basiretinin bağlanmış olması burdan sizlere seslenmem konusunda, şahsen benim elimde olmayan bir gecikme yarattı.

Aha, resimde de gördüğünüz gibi babam bir sevimlilik yaratabilmek, bir bağış dilemek için şebeklik ettiği resimlerden birini seçim sizlere sundu. Ama resimde de farkkettiğiniz gibi ben pek fazla yüz vermedim. Şöyle lalettayn bir vaziyette, gayriciddi bir poz takınarak tavır koydum.

Hele o nedin Herkül filminden çıkmış pozu vaziyetleri. Hadi ben neyse de vallahi de billahi de babişkoyu bu pozla Avrupa Birliği'ne almazlar. Neyse, müzakere sürecinde o nasıl olsa boyunun ölçüsünü alacak, görevek anyayı konyayı...

Yav baba yine lafa tuttun beni... Daha seçecek onca fotoğraf var...

Yani kızma babişko... babişko... cici cici... babişko... cici... sen en yakışıklı, sen en her şeysin.... Üff be yağcılıkta hamma zormuş

Hiç yorum yok: