Pazartesi, Ekim 10, 2005
ANAHTARI KAPTIM... ŞİMDİ UYUMAYA...
Odanın anahtarını kaptık kapmasına da şimdi odaya nasıl gidecez... Zaten şu otlar da popoma batıp duruyo...
Side/ANTALYA
Side/ANTALYA
YA DENİZ, YA KOLYE...
SİDE'NİN PRENSESİ... AZRA ADA SULTAN...
Pazar, Ekim 09, 2005
İLK KEZ DENİZE GİRDİM...
Çarşamba, Ekim 05, 2005
11.EYLÜL.2005... SAAT: 16.05...
İyi ki doğdun Azra Ada... Seni çok seviyoruz... İyi ki varsın, iyi ki doğdun... Bahtın açık, ömür uzun olur inşallah kızım...
Mum söndü, sönmesine de bu muma niye annem üfledi?... Hadi yine yaşça benden büyüktür saygıda kusur etmeyeyim. Ama gelecek yılda aynısını yaparsa külahları değişiriz vallan. Hadi bıçağı getirin de bari şu pastayı keselim.
Fotoğrata rol alan yardımcı roller: Sağdar sola: Tahsin Amcam, Aytüm Teyzem, babişko, annem, kuzen Serkan, Tahsin amcamın eşi Nurcihan yengem, Hatice Alkan teyzem, sevgili eşi Eren Alkan amcam ve kızları Ece... Fotoğrafı çeken ise kuzen Kubilay...
TAM 1 YAŞINDAYIM... BEN ARTIK ABLAYIM...
Bu dünyadaki 1. yaşım... Tam bir yaşındayım... Dile kolay 1 yıl... 12 ay... 52 hafta... 365 gün... yeter yav... kaç saat olduğunu da siz hesaplayın... İyi ki 1 yaşına girdik... Şurda güzel güzel laflıyoruz, ay gün hesabına soktunuz beni...
Neyse mevzumuza geri dönelim(ne zaman çıktıysak!)... Özümün mutluluğu fotoğrafta gayet açıkça görülüyor... Görmemekte direnenler için sağ elimin işaret parmağıyla şeklen de gösterilmiştir.
Bu arada, anne ve babamın keyfine de diyecek yok hani... Pek mutlular, pek şirinler kendileri... Yav bizim pasta nerde kaldı? Ağlasak şimdi ayıp olur, hani yaşgünü falan diye... Ağlamasak, daha konuşmayı da sökemedik gitti... En iyisi babişkonun burnunu ısırayım, anı olsun hani...
YAYLA KEYFİ
EFENDİM NERDE KALMIŞTIK...
Tamam... Bana biraz kızgın ve küskün olduğunuzu biliyorum ama, sizde canım hemen öyle teknolojiye, internete falan hemen alışmamı beklemeyin. Biraz tatil yorgunluğu, biraz denizde yutulan suyun yarattığı gerginlik(unutmuş değilim Betül teyze ve sevgili anne. Aha işte buraya yazıyorum, tarihe not düşüyorum. Biline, denizde su yutmamın kesinlikle babamın bir kusuru yoktur. Mesuller teyzem ve annemdir), evet ne diyorduk, gerginlik, biraz da babamın anlam veremediğim basiretinin bağlanmış olması burdan sizlere seslenmem konusunda, şahsen benim elimde olmayan bir gecikme yarattı.
Aha, resimde de gördüğünüz gibi babam bir sevimlilik yaratabilmek, bir bağış dilemek için şebeklik ettiği resimlerden birini seçim sizlere sundu. Ama resimde de farkkettiğiniz gibi ben pek fazla yüz vermedim. Şöyle lalettayn bir vaziyette, gayriciddi bir poz takınarak tavır koydum.
Hele o nedin Herkül filminden çıkmış pozu vaziyetleri. Hadi ben neyse de vallahi de billahi de babişkoyu bu pozla Avrupa Birliği'ne almazlar. Neyse, müzakere sürecinde o nasıl olsa boyunun ölçüsünü alacak, görevek anyayı konyayı...
Yav baba yine lafa tuttun beni... Daha seçecek onca fotoğraf var...
Yani kızma babişko... babişko... cici cici... babişko... cici... sen en yakışıklı, sen en her şeysin.... Üff be yağcılıkta hamma zormuş
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)