Size şu elimdeki biberonu alın dedim. Yine beni maymuna çevirdiniz ya, ben de bunun acısını çıkartmasını bilirim sizden...
Geçen yıl, bebek yatağında mışıl mışıl uyurken yağan karı saymazsak, bu benim gördüğüm ilk kar. Pencereden bakarken bu ne garip şey diye merak ediyordum. Gökten pamuk yağıyor sandım, ama üzerine ilk kez basınca korkmadım da değil hani... Siz bakmayın öyle mutedil durduğuma, söylemesi ayıptır bastım biraz yaygarayı...
Şöyle etrafa dünya gözüyle bakmak ne güzelmiş. Kestirsek mi, kestirmesek mi?... Günlerce kararsız kalıp sonunda önden kestirmeye razı ettim bizimkileri... Nasıl, güzel olmuş mu? Cemalim çıkmış mı ortaya?...
Bütün "çukoların" gücü adına... Güç bende artııııkkkk... Oh be, şöyle evde kimse yokken, rahat rahat yiyeyim şu çukoyu... Ne yani, biraz fazla kaçırdık, oramız buramız kızardı, alerji olduk diye çukoda mı yiyemiycez. 
Arkadaş, ne giysem yakışıyor... Yalnız 1 yaşı devirdik 14 aylık olduk, şu "aman düşecekmişim, aman dikkat edinmiş" nedir bu pozlar anlamıyorum. Öyle fotoğrafa girmemek için kenarda durup, üzerime atlayacakmış gibi durmayın. Şurda fotoğraf çektiriyoz, insanda motivasyon bırakmıyorsunuz. Durun yahu!.. Konsantre olamıyorum. Yav, babişko bi dur ya... Sende ordan güldürüp durma...
Kasım.2005
Kış geldi çattı. Kaban, bere, atkı derken fotoğraf çektirecek yer kalmadı. Neyse, kalan yerlerle idare edin işte. Nasıl? Güzel çıkmış mıyım? Fıstık gibiyim maaşallah!...
Önce süründüm, sonra diklendim, aha bu da yürüdüğümün ve ilk adımlarımın kanıtıdır. Yürümekmiş!... Çocuk oyuncağı be... Yürüdüm, yürüdüm... Yaşasın...
Eylül.2005
